The adventures of DUBAI

Evet yeni maceralar ile yine birlikteyiz. O kadar maceralı bir insan olmamamıza rağmen. Dubai international havaalanına indiğim dakikadan itibaren kırmızı ve beyaz güller ile karşılanıp direk çöle gittik. Güneşin doğuşu bir başka oluyor geleneksel pilavlar hazırlanırken ve üzerinde kocaman bir et ile efem. Simcity'nin gerçeği ile karşı karşıya kaldık.

Kaşıksız yenen pilav.

Sağdaki resimde görmüş olduğunuz geleneksel pilav el ile yeniyor ve kamp ateşinde güveç gibi pişiyor. Üzerindeki et ise pişirilmesi çok zormuş normalde öyle söyledi pişiren arkadaşlar. Çok iyi kişilerle tanıştım sağolsunlar bu kadar güzel bir 5-6 gün geçireceğimi bilemezdim. Herkesin bildiği gibi Dubai dünyanın ilk 7 yıldızlı otelinin bulundugu aşmış şehirdir. Birleşik Arap Emirliklerinin en güzel en nadide en şirin şehri, masallar diyarı gibi geldi bana.
Nüfusunun büyük çoğunluğu araplardan değil, asyalı ve afrikalı göçmenlerden oluşan, ve çok fazla hindistanlı + pakistanlı görebileceğiniz ortadoğunun iş ve alışveriş merkezi. Kasım ayında bile hava 34 derece idi ama akşamları ince birşey alıyor insanlar sırtına ben bu ne sıcak ya böyle deyince şaşırdılar malum. :)
Peçeli kadınlar ile mini etekli bayanlar (kendimden biliyorum) yanyana yürüyor Dubai'de. Çok rahat herkes.
Otelin dış yüzeyi dünyanın en büyük sinema perdesi olan Burj al Arab ise öyle büyütülecek birşey değil. Ben açıkçası Atlantis oteli daha çok beğendim. Birazdan sol tarafta benimde içinde olduğum arkada Atlantisi göreceğiz. Merak edenler için otelin mimarisi kocaman bir yelkenli şeklinde olup, denizin üstünde yer alıyor. Bir numarası yok. Ada oteli yiyecekleri berbat gerçekten.

Dediğim gibi sol tarafta görmüş olduğunuz fotoğrafta ben ve Atlantis otel çok daha cici. En tatlı benim tabiki de ama herkes arabayı soruyor. Pes.
Bu arada bu bina için ne kadar demir gitmiş diyenler için; petrol geliriyle değil (toplam gelirin %10 u gibi bir rakam) akıllıca yapılmış turizm ve ticaret yatırımlarının getirisiyle geçinen bir şehir Dubai.
Yalnız bu şehir çelişkiler şehri aynı zamanda hesapsız, sınırsız bir zenginlik ve sefalet, hatta kölelik bir arada yaşanıyor. Metrosu çok şirin bu arada otomatik bir pilot kullanıyor ehe. Koca koca binalar ışıl ışıl şıkır şıkır janjan nedir fiziksel olarak orda görebiliyoruz bunu.

BAHAR

Yalnız her yere adımı yazmışlar Dubai'de. Souk Al Bahar (ahanda merak edenler için: http://www.soukalbahar.ae/en/Default.aspx ) , Bahar isimli tabelalar. :))) Tabelalardan birini koyacağım şimdik, Souk Al Bahar ise böyle manyak güzel bir yer. Bu şehre gittiğimden beri; tarif duygum değişti çok manyak güzel sözcüklerinden başka birşey çıkmıyor ağzımdan nedense.
İmkanı olanlar olmayanlara söylesin ya da bu imkanı bir şekilde olanlar ile yaratıp buraya gitsinler.
Bu güzel şehir için kelimeler kifayetsiz kalıyor. Zaferan çayından tutun, hint restoranları, Mısır ve diğer restoranlar hepsinde öküz gibi yidim. 2 kilo alıp geri geldim Türkiye'ye. Bir kaç resim ile bitiriyoruz. Çünkü bir peri masalı bazen hiç bitmez. Bitmesini istemeyiz aslında.

Evet Londra'da görüşmek üzere dostlar.

Dubai MALL

DreamLand / Dubai MALL

Hindistan Restoranı