15 Kasım 2010 Pazartesi

Takıntı!


Onca merak ettiğiniz şeyi anca merak ettiğiniz anda merak ettiğiniz, bloğa yazamadığınız için kendinize içten içe kızar, hatta küser, bunu da buraya yazarken, bunu neden buraya yazmış diye düşünüleceğinizi bile bile yazar, bundan en ufak bir sıkıntı duymaz mısınız?

Topluluk içinde gerinmekten çekinir misiniz? Şöyle mi kasılsam kimse görmez, böyle mi yapsam kimse anlamaz diye üzerine uzun uzun düşünür müsünüz? Olduğunuz yerde önce bacağınızı uzatır sonra sırtınızı kütürdetir misiniz? 'Yok bu böyle olmuyor arkadaş' deyip esneye esneye gerinir misiniz?

Elektrik kesikken canınız sıkıldığında TV açma ihtiyacı hisseder, birkaç saniye sonra kendinize güler, karanlıkta kimseye bir şey çaktırmaz, bundan dolayı da kendinizle gurur duyar mısınız?

Uzun zamandır yazacak bir takıntınızın olmaması sizi ister istemez mutlu etse de bloğunuzda deaktif gözükmek bu mutluluğunuzu alıp götürür mü?

Yolda yürürken yakanıza yapışıp peçete almanız için yapmadığını bırakmayan peçeteci çocuklar siz onların yanından geçtiğinizde size peçete alır mısınız diye bile sormadıklarında kendinizi kötü hisseder misiniz? Sebepsiz yere içinizde peçete alma isteği uyanır mı? Bu kadar da kompleksli değilim diye birden rahatlar mısınız? Sonra da yalandan 'burnum akıyor bir peçete alayım' diye kendinizi kandırır mısınız? Eninde sonunda o peçeteyi almış olur musunuz?

Msn'de çevrimdışı görünürken 'acaba beni görüyorlar mıdır?' deyip işi sağlama almak için çevrimiçi olan kişileri engeller misiniz? Böylece bir kat daha görünmez olduğunuzu düşünür ve rahatlar mısınız?
 

Hiç yorum yok: